Gordion : Bölüm 5 Gece Yırtan

Hikayeyi Yazan Aydehan’a,Düzenleme için berkay2498,Kontrol ve Edit için Yusaince00’a Teşekkürler.Keyifli Okumalar…

 Önceki Bölüm                                                Sonraki Bölüm


 

Yusaince00’dan Not: Her bölüm farklı bir düzenleyici var . Ekip kurdum zorla düzenletiyorum 😀 .

Sızlanarak Kıpçak’ın arkasından yürüyen Rüzgar, boynundaki Kartal figürlü yüzüğün verdiği hafif soğukluk hissiyle doluydu. Sanki hep ona aitmiş gibi hissediyordu, sadece onun için yaratılmış ve onun için saklanmış gibi…

Köyün sessiz dar sokaklarından geçtiler. Geçerken bir kaç sarhoşa rastlasalar da Kıpçak  sadece bir bakışı ile onları yerlerine oturtuyor ve saldırmalarını önlüyordu.

Rüzgar aklına gelen ilk soruyu sordu. ” Bugünki antrenmanda ne yapacağız?” Kıpçak arkasını bile dönme gereksinimi duymadan ”Gidince görürsün; diğer çocuklar çoktan yerlerine geçtiler. Göstermiş olduğu talimatları uygulamaya başlamışlardır bile oraya gidince onların yaptığı antrenmanın iki katını yapacaksın.”

Gözleri fal taşına dönmüş olan Rüzgar sadece bir şaşkınlık nidası attı.. Sonrasında derin bir nefes alarak ”Kıpçak bir gün ölümün ellerimden olacak. ölüm nedenin ise bana karşı olan bu kadar acımasızlığın.

Kıpçak ise yüzündeki yaralar ile sadece ufak bir tebessüm etti sadece bu bile Rüzgar’ın midesinin bulanmasına yetiyordu.

Köyü arkalarında bırakıp ormanın hemen dibinde ki antrenman sahasına girdiler. Bütün Saklı Orman Köyü‘nün gençleri burada toplanmış kimisinin elinde şemşir kimisinin ellerinde topuz kimisinin ellerinde ise kama vardı. İrili ufaklı gruplar halinde çalışıyorlardı. Nereden baksanız bu sayı ise 150’yi bulurdu.

Rüzgar hafifte olsa şaşırmıştı çünkü manzara ona çok yabancı geliyordu. Genelde tek çalışırdı, grup halinde çalıştığı zaman bile etrafında en fazla 5 öğrenci olurdu,  150 kişi onun için muazzam bir rakamdı.

Herkes yerlerine geçsin hemen!!” diye bağıran Kıpçak’ı duyduktan sonra koşarak yerlerine geçtiler. Rüzgar ise afallamış bir halde Kıpçak’a bakmakla yetindi. Yerlerine geçmiş olduğunu gördüğü bütün öğrencilerden oluşan 3 takım ortaya çıkmıştı.

  • 1.takım genellikle yaşları ve boyları büyük özgüvenleri tavan yapmış bir takımdı. İçlerinde Rüzgar’ın da tanıdığı bir kaç serseri vardı..
  • 2.Takımda ise genellikle onun yaşlarında gözüken çocuklar vardı. Bunlar aşağı yukarı 7-10 yaş arasındaydı.
  • 3.takımda ise genellikle 6 yaşındakiler oluşturuyordu. Kimisi büyük kimisi küçüktü aralarında 5 yaşında olanlar da vardı. Ama onların da gözlerinden azim fışkırıyordu,  güçlenecekleri günün gelmesini iple çekiyorlardı.

Kıpçak Rüzgara dönerek ” 2.takımdasın başka söyleyeceğin bir şey var mı? “dedi. İşte hep böyle oluyordu. Kıpçak onun yanındayken sürekli şakalar yapar çocuk gibi olurdu. Fakat toplum önündeyse hele de eğittiği birinin önündeyse anında taş adama dönüşürdü, hissizleşirdi

Pekala millet herkes kendi grubundan birisi ile eşleşsin. Arkanızda görmüş olduğunuz silahlıktan bir silah alın ve antrenman dövüşüne başlayın.

Kendi grubuna yeni katılan Rüzgar daha en başta herkesin neden gruplaştığını anlamıştı. Birbirlerine bakarken sırıtıyorlardı, gülümsemelerinden ”bittin oğlum sen” kelimeleri okunuyordu.

Ağır adımlar ile silahlığa gitti ve bir kamayı ellerine aldı, Kama eline cuk diye oturmuştu. Şemşirler eline çok büyük geliyordu ve gürzlerse çok ağırdı sadece birkaç kez savurabiliyordu sonrasında kolu istemsiz bir şekilde kasılmaya başlıyordu.

Eline aldığı kamaya baktı. Kını siyahtı, deri kılıfı ise kırmızı tonlarındaydı ve aralarına siyah işlemeler yapılmıştı. Muhtemelen geyik derisiydi. Bıçağın uç tarafı hafif bir şekilde yukarı kıvrıktı, 2 tarafı da keskindi. Keskin tarafları öyle kuvvetle parlıyordu ki  Saklı Köy ormanında yapılmadığı emin olmuştu. Saklı Köy ormanında bunu yapabilecek bir demirci yoktu, bu köydeki demirciler daha çok gürz, şemşir ve kılıç imalat ederlerdi. Kama muhtemelen Optium kentinde üretilmişti.

Kıpçak hemen arkasında bitiverdi ”Oo görüyorum ki ‘Gece Yırtan‘ı almışsın.” Rüzgar başını sallamakla yetindi demek ismi ”Gece Yırtan” dı. Kıpçak hoşnut bir gülümsemeyle ”Atalarımız ne derler bilirsin belki Rüzgar sahip silahını seçmez silah sahibini seçer.

Rüzgar yine başını sallayarak yetinmişti. Etrafına bakındığında Kıpçak’ın çoktan diğer çocuklarla ilgilenmeye başladığını gördü. Yavaş adımlarla dövüşen çiftlerin arasından geçti ve bir kişinin boşta olduğu ümidi ile etraflarında turladı.

Kısa boylu, çıkık elmacık kemikli, hafif dolgun dudaklı siyah saçlı bir çocuk; bir ağaca sırtını yaslamış oturmaktaydı. Rüzgar hafif tempoda yürüyerek yanına gitti ve aynı ağacın farklı bir yerine sırtını yasladı.

Ne o sen de mi eş bulamadın? Yoksa dövüşmekten mi korkuyorsun?” dedi.

Niye korkayım ki sonuçta kendi yaşıtlarım arasında beni yenebilecek kimse yok. Ben sadece dövüşecek birilerini bulamadım o yüzden de canım sıkıldı ve ağaca yaslandım.

“Ne vardı da benim ağacıma yasladın? Yoksa gözün mü, kör her taraf ağaç dolu”

Rüzgar’ın kafası hafiften atmaya başlıyordu ama duygularını kontrol etmeyi bildi. Soğuk bir sesle “Evet gördüm ama bu ağaç daha iyi baksana kendine ait kürkü bile var insanı sıcak tutuyor.

Çocuk yavaşça kafasını Rüzgar’a doğru döndürdü. ”Ne dedin sen? Bir daha söylesene.”

Diyorum ki ağacın kürkü bile var baksana sıcacık.” sırıtarak sözlerini tamamladı.

Bakalım bu söylediklerini dövüşürken de söyleyebilecek misin seni bez bebek?

Oda neydi be bez bebek. Rüzgar gülemeden edemedi ciddi anlamda çocukta laf koyamama sıkıntısı vardı, ama yine de alınmış gibi görünüp işi iyice eğlenceye vurdu.

Görelim bakalım Ayıcık.” diye ufaktan bağırmayı ihmal etmedi ve çocuğun burnuna bir tane yumruk geçirdi.

Şaşırmış çocuk önce ne yapacağını şaşırdı Rüzgar bunu fırsat bilip bir kere daha çocuğun burnuna vurdu. Derin bir ”Kütürtttt”  sesi geldi çocuksa şaşkınlığını hala üstünden atamamıştı, elini burnuna götürdü. Burnundan oluk oluk kan gelmekteydi.

Ardından olayı anlamış olmalı ki yavaşça toparlandı ayağa kalktı 2 yumruk attıktan sonra ayakta dikilen Rüzgar’a doğru döndü. Elindeki şemşiri kınından çıkartıp savaş pozisyonuna geçti.

Çocuğun Şemşir çıkartacağını düşünmemiş olan Rüzgar başta şaşırdı. Ama hemen ardından kendini toparladı ve Gece Yırtanı kınından çekti.

Çocuk kamayı görünce kendini tutamadı ve gülmeye başladı. Gülerken ” Ne o kahraman beni onunla mı durduracaksın? Koskoca şemşiri bir bıçak ile mi durdurmayı planlıyorsun? Sen sahiden de zavallısın şimdi eğilip benden af dile yoksa senin işini şurada bitiririm.”,dedi.

Hah af mı istiyorsun neye dayanarak af istiyorsun beni yenebildin mi ki?” elini göstererek güldü.” Elimdeki senin kanın, görüyorsun ki hala burnun kanıyor, itiraf etmem lazım kanın da leş gibi kokuyormuş.

Çocuk sinirden kıpkırmızı kesilmişti. Bir hınç ile üstüne atladı şemşiri Rüzgar’ın boynuna doğru savurdu. Son anda başını eğen Rüzgar şemşirin bu saldırısından kaçabilmişti. Ardından ileri atılan Rüzgar koşarak üstüne doğru gelen çocuğa bir çelme takarak onu yere düşürdü. Sonrasında geri çekilip zıpladı ve rakibine bakmaya devam etti.

Çocuk hızlıca toparlandı, kıyafetinin üstü kanla kararmıştı ve kanı kurumak üzereydi. Rüzgara doğru tam da boynunu hedef alacak şekilde şemşirini savurdu. Rüzgar kamasını kaldırarak engelledi. Ancak ne kadar engellese de şemşirin yarattığı momentum karşısında bıçağı bir kaç santim geriledi ve  boynunda ufak bir kesiğe sebep oldu.

Rüzgar hızlıca ilerledi ve çocuğu savuruşundan sıyrıldı, o daha dönemeden arkasına geçti. Dizine bir tekme savurdu ve çocuk tek dizinin üstüne çökmek zorunda kaldı.. Ardından hemen kamasını çocuğun boynuna yasladı ve bekledi. Çocuk boynundaki kamanın verdiği soğuk hisle hafifçe titredi ve hemen ”Pes ediyorum” dedi. ”Sen kazandın tebrik ederim bu arada özür dilerim sana haksız yere aşağılayıcı sözler söylemiş bulundum.” diyerek ekledi.

Kazanmanın vermiş olduğu şevk ile yüzü gülen Rüzgar kamayı çocuğun boynundan çekti. Kıpçak olanların hepsini izlemişti. Gurur duymadan edemedi. O küçük ağlak Rüzgar bile birisini yenebilmişti.

Rüzgar arkasında bir vızıltı hissetmişti. Sonrasında ise bir uyuşukluk… Daha arkasını dönemeden yere düştü, bayılmıştı.

(Dn arkadaşlar bu seri wattpad de var ama siz yine de burayı bekleyin ve bizden okuyun neden diye soracak olursanız bir beş dakikalığına wattpad’de bu seriye bakmanız yeterli olacaktır.)


 Önceki Bölüm                                               Sonraki Bölüm

Gordion : Bölüm 5 Gece Yırtan” üzerine 11 yorum

      1. Oda Mert’e bağlı.Bölümler onda atmıyor banada düzenle falan diye. Heralde yoğun olduğumu yani Shura’s -Arifureta çevirdiğimi falan sanıyor . Aslında ödev yapıyorum .D .

        Beğen

Yorum bırakın