Virtual World – The Legendary Thief 40.Bölüm Kasırga Şehri ( Oyuncu Öldürme Savaşı )

Çeviri için Useless1, kontrol / düzenleme için Wertyul arkadaşımıza teşekkürler. Keyifli okumalar…

“Shan Shan.”

“Evet?”

“Erkek arkadaşın var mı?”

“Hayır.”

“Güzel.”

“Ne güzel?”

Bir şey yok. Sadece güzel demek istedim.”

…

Aynı konuşma yine KFC’de yapılmıştı. Shan Shan eline bir çubuk alıp gülümseyerek bardakdaki buzlarla oynuyordu. Yandaki çifti izleyerek “Lin Fan. Mesela yani eğer Çatlak Savaşçı bana değil de başkasına saldırsaydı yine de öyle savaşır mıydın?” Dedi.

“Neden bunu soruyorsun?” Kaşlarımı çatıp konuşmaya devam ettim. “O zaman ödememi almıştım yani doğal olarak işverenim için yaptım. Diyecek başka bir şey yok.”

Murong Shan Shan acılı bir ses tonuyla “aptal.” Dedi.

Gülümseyip kahveci tezgahına doğru yürüdüm. “Bugün yanında hiç para olmadığından kendimi şanssız olarak görüyorum. Dondurma ısmarlayacağını söylesen de onu bile ben aldım.”

“Hmm. Sadece para getirmeyi unutmuşum. Bana bir şeyler ısmarlama fırsatı bulduğun için şeref duymalısın.”

“Hadi saat çoktan 4 oldu artık geri dönelim çoktan 23.seviye olmam gerekiyordu.”

Shan Shan başıyla onayladıktan sonra kahveyi alıp beni takip etti.

Shan Shan’ın üniversitesi evimin yolundaydı. Okulun kapsında birçok kişi girip çıkıyordu ve görünen o ki çoğu kişi onu tanıyordu. Birçok kişi bize selam verdi ama erkeklerin bakışları beni garip hissettirdi.

“Sorun nedir? Beni yurda bırakmayacak mısın?”

“Hadi ama… Erkek arkadaşın değilim. Değerli zamanımı harcamayı bırak.”

“Tamam, o zaman. Oyunda görüşürüz.”

…

Eve geldiğimde çoktan saat 5di ve herkes teker teker yemek için oyundan çıkıyordu. Lu Xue Han da gözlerini ovuşturarak odasında yeni çıkmıştı.

 

“Murong Shan Shan ile yediğiniz yemekten çoktan geri geldin mi?” Xu Lin beyaz iç çamaşırının birazını gösteren kolsuz bir bluz giyiyordu.

Oturup masadan bir bardak çay aldım ve yudumladıktan sonra “bu konuda konuşmak istemiyorum! Beleş yemek için tüm öğleden sonra o manyak kızla şehri gezmek zorunda kaldım. Yorgunluktan ölmek üzereyim.” Dedim.

“Oda almak için yeterli para getirdin mi?”

“Ugh. Biz daha o kadar ilerlemedik…” (Ç.N: daha? 😀 )

Lu Xue Han elindeki çayı döktü. Xin Yu da dolgun göğüslerini okşayıp bir şey demedi.

KFC de bir şeyler yemiş olsam da hala aç olduğumdan bir şeyler atıştırdım. Onlarla biraz konuştuktan sonra odama seviye atlamaya dönmek için giderken Lu Xue Han beni durdurdu.

“Lin Fan duydun mu? Öğleden sonra şehir duvarlarının dışında iki grup savaştı ve çoğu öldü. Grupların liderlerinin şehrin 2.si ve 3.sü olduğunu duydum. Ama ikisi de seviye düştüğünden artık ilk 10 da bile değiller.

Şok olduktan sonra “Onlar [Çatlak Savaşçı] ve [Little Ants on the Tree Leaves] mi?” Diye sordum.

“Evet” Lu Xue Han başıyla onayladı. Onun güzel yüzü şaşırmış gibiydi. Sanırım benim bu konuyla ilgileneceğimi düşünmemişti.

“Xue Han neden savaştıklarını biliyor musun?”

Xue Han başını salladığı anda Xin Yu cevapladı. ” Sanırım üyeler arasında bir çatışma olmuş. Düzinelerce yüksek seviye oyuncu öldü her tarafta ölenlerden düşen beyaz ekipmanlar vardı.”

Biraz sessiz kaldıktan sonra “Ben kasılmaya gidiyorum.” Dedim ve odama gittim.

Oyuna girdiğimde şehir merkezinde ortaya çıktım. Sıralamayı açtığımda Çatlak Savaşçı ve Ye Qiu’nin cidden ilk 10 dan düştüğünü gördüm. Şuan 2. ve 3. Lu Xue Han ve Shan Shan’dı. Xu Lin ve Xin Yu 7. ve 8. sıradaydılar. Onların arkasında iki tane büyücü vardı.

Şehirdeki genel görevlerin %90ı tamamlanmıştı. Şanslıydım ki birkaç eşsiz görev almıştım. Şuanda oyuncuların %90ı genel görevleri yapmıştı yeni başlayanlar ise görev bile bilmiyordu.

İki mavi ekipmanımı da görevden almıştım. Görevleri tamamlamanın etkisi çok fazlaydı. Birçok oyuncu ekipman elde etmek için zor görevleri yapmıyordu ve ekipmansız canavarları kesmek kolay değildi. Daha sonra ekipman elde etme şansı daha da düşüyordu. Birçok oyuncu bu döndü de acı çekiyordu.

Forumdaki bilgilere göre birincil şehirlerdeki en yüksek canavar 40. Seviyedeydi. Oyuncular 40.seviyeye ulaştıklarında imparatorluk şehirleri açılacaktı ve oradaki canavarlar daha güçlü olacaktı. İmparatorluk şehrine gitmek isteyen gidecek burada kalmak isteyen kalacaktı. Bu şuan ki serverların üstünde ki baskıyı da azaltacaktı. Eğer oyuncu sayısında ki artış uzun süre devam etseydi serverlar çökebilirdi.

Ben veba mezarlığının batı bölümünü temizlememiştim ama şuan 24.seviye iskelet savaşçılar gelişmeme pek yardım etmeyecekti. Her ne kadar 2 vuruşta öldürsem de eskisi kadar deneyim kazanmayacaktım. Eğer yüksek seviyeli canavar bulamazsam büyük ihtimal 1.liğimi uzun süre koruyamayacaktım.

Müzayede evinden biraz kırmızı iksir aldıktan sonra koyduğum diğer eşyalarında satıldığını gördüm. Hançerin haricinde koyduğum beyaz ve düşük seviye yeşil ekipmanlar 2000 RMB’den fazlaya satılmıştı. (916TL). 2 günde toplam 12000 RMB civarı para kazanmıştım. (5498TL). Ayrıca bu paranın 1/3 ü benim olacaktı.

Ekipmanlarımı tamir ettirdikten sonra seviye atlama zamanı gelmişti. Şehrin kapısında birçok kişi girip çıkıyordu bu oldukça huzurlu ve güzel bir manzaraydı.

“Hey. Orada bir şey oluyor bakın.” Birçok oyuncu kapıdan dışarı çıkmaya başladı sanırım bir şey oluyordu.

Birçok kişinin toplandığı yere doğru yürüdüm. Çatlak Savaşçı dahil olmak üzere birçok kişi kılıçlarını çekip bekliyordu. Çatlak Savaşçının şuan ki görünümü değişmişti. Ay ışığının altında parlayan büyük yeşil bir kılıç ve parlak gümüş bir zırh giyiyordu.

Çatlak Savaşçının karşısında Çürümüş ahşap bir asa tutan erkek bir büyücü duruyordu. Ayrıca kafasının üzerinde [Little Ants On The Tree Leaves] yazıyordu. O anda Ye Qiu’nin büyücü olduğunu anladım.

Yanımda ki oyuncu “Adamım bunlar yine mi savaşacak? Öğle yeterince savaşmadılar mı?” Dedi.

Elimdeki kılıcı kavradım. Hala Ye Qiu’ye yardım edebilecekmişim gibi görünüyordu.

————ÇEVİRMEN NOTU————–

Bu günde güzel yerde bitti. Heyecan dorukta yarını zor beklersiniz. Az kaldı pazara büyük sürpriz var 😀

Lin Fan eski arkadaşına nasıl yardım edecek? Lin Fan’ı tanıyacaklar mı? Elindeki kılıcı kavraması Lin Fan’ın hayatını nasıl etkileyecek? Merak mı diyorsunuz? Bekleyin okuyun öğrenin.